
uzaydan geldi kimse ne oldugunu bilmiyor Nt7gReII.jpg
Uzaydan Dünya’ya Düşen Yanan Cisim Pilbara’da Alarm Yarattı
Batı Avustralya’nın ıssız Pilbara bölgesinde, bir maden erişim yolu üzerinde bulunan yanan bir cisim, yetkilileri alarma geçirdi ve uzaydan kaynaklanan tehlikelerle ilgili endişeleri yeniden gündeme taşıdı. Yerel polis tarafından duyurulan bu olay, gökyüzünden Dünya’ya düşen ve uzun süre yanmaya devam eden bir nesnenin olası risklerini gözler önüne serdi.
Curtin Üniversitesi’nden uzay çöpü uzmanı Profesör Steven Tingay, sosyal medyada paylaşılan görüntülerin, cismin yere düştüğünde alevler içinde olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösterdiğini belirtti. Tingay, daha önce böyle bir olaya tanık olmadığını ifade ederek, uzaya fırlatılan nesne sayısındaki katlanarak artış nedeniyle bu tür olayların gelecekte daha sık yaşanabileceği yönündeki endişesini dile getirdi.
Uzay çöpleri söz konusu olduğunda genel kaygı, birine isabet etme ihtimali üzerinde yoğunlaşır. Ancak Tingay, bu ihtimalin çok düşük olduğunu kabul etmekle birlikte, halen yanıyorken yer seviyesine ulaşan bir cismin yaratacağı farklı tehlikelere dikkat çekiyor. Tingay’e göre, eğer yanan bir nesne kuru bir günde ormanlık bir alana düşerse, büyük bir orman yangınına yol açabilir. Ormanlar insan vücudundan çok daha geniş bir alanı kapladığı için, cismin düşme ihtimalleri ve olası sonuçları yeniden değerlendirilmeyi gerektirebilir.
Ayrıca, bu tür cisimlerin bazılarının yapısında oldukça zararlı maddeler bulunabileceği uyarısı yapılıyor. Yanan bir nesnenin zehirli dumanlar salma ihtimali, halkın bu tür kalıntılardan kesinlikle uzak durması ve derhal polisi araması gerektiğini gösteriyor.
Gizemli cismin kaynağı bilinmiyor
Cismin kaynağı henüz resmi olarak belirlenemedi. Flinders Üniversitesi’nden Dr. Alice Gorman (“Uzay Çöpü Doktoru” olarak biliniyor), nesnenin Eylül ayı sonlarında fırlatılan bir roketin dördüncü aşamasına, özellikle de bir Jielong roketine ait olabileceğini öne sürdü.

Ancak Profesör Tingay, kesin bilgi olmadan spekülasyon yapmaktan kaçınıyor. Olay sırasında herhangi bir “yeniden giriş uyarısı” veya “kontrollü yeniden giriş” belirtisi bulunmadığını belirten Tingay, şimdiye kadar hiçbir ülkenin veya şirketin sorumluluk üstlenmediğini ifade etti. Uzmanın en iyi yaklaşım olarak gördüğü şey, cismin bileşenlerini belirleyerek bir üreticiyle eşleştirmek, ancak yangının kanıtları yok etme ihtimali nedeniyle bunun oldukça zorlu bir süreç olacağı düşünülüyor.
Cismin bulunma şekli de düşüş anının gizemini koruyor. Nesneyi gören olsaydı durum farklı olabilirdi, ancak Tingay, düşüşün muhtemelen gündüz saatlerinde gerçekleştiğini ve doğru yere bakılmadığı sürece fark edilmesinin zor olduğunu tahmin ediyor.
Evimize yaklaşan tehlike
Uzay bilimciler, son on yılda teleskoplarının yörüngedeki nesneleri tespit edip izlemek için ne kadar uygun olduğunu keşfetti ve bu durum onları “uzay durum farkındalığı” alanına yöneltti. Profesör Tingay’in ekibi de bu gibi olayları tahmin etmek ve izlemek için çalışıyor, ancak bu son örnek, işlerinin ne kadar zorlu olduğunu bir kez daha gösterdi.
Tingay, cismin “yolun ortasında alev almış gibi göründüğünü” belirterek, bu tür olayların “evimize biraz yaklaştığı” yorumunu yaptı. Uzay fırlatmalarının hızla yaygınlaşmasının olası sonuçlarına, özellikle üst atmosferdeki madde birikiminin yaratabileceği etkilere yeterince dikkat edilmediği yönündeki endişesini dile getirdi.
Benzer olayların geçmişte hukuki ve mali sonuçları olmuştu. 1979’da, Batı Avustralya’nın Esperance Bölgesi, ABD’ye ait Skylab uydusunun enkazının kendi topraklarına inmesinin ardından NASA’ya temizlik faturası göndermişti. Bundan bir yıl önce ise, yüksek radyoaktif bir Rus uydusunun Kanada’ya düşmesi, Kanada için daha büyük bir maliyetle sonuçlanmıştı.