Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Atina’da Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüştü. Erdoğan, Miçotakis ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum. Bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüşmesinin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında Türkiye-Yunanistan ilişkilerini değerlendirdi. İki komşu ülkenin çözemeyeceği bir sorun olmadığının altını çizen Erdoğan, “Bizler, aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi, hatta birçok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülkeyiz. İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken, iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi haline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum. Bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki hüsnüniyetle hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım” ifadelerini kullandı.
“TİCARET HACMİ HEDEFİ 10 MİLYAR DOLAR”
Erdoğan görüşmeler ışığında, 5 milyar dolar civarında olan ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılması konusunda mutabık kalındığını ifade ederek, “Cumhurbaşkanı ile ve Başbakan Sayın Miçotakis ile faydalı görüşmeler yaptık. Sayın Başbakan’la ikili görüşmemizde iş birliğimizi geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldık. Üst düzey temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede açık tutulmasının önemini vurguladık. Başbakanlığım döneminde teşkil edilen, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının, ilişkilerimizin olumlu gündem temelinde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim. Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi’yle ilişkilerimizi geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında oluşturulan Ortak Eylem Planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibariyle yaklaşık 5 milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin, 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık. İpsala-Kipi Sınır Kapısı’nda ikinci köprü inşası gibi projelerin önemine işaret ettik. Ayrıca gerek turizm, gerek kültürel alanda ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“AZINLIKLAR, BEŞERİ VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİN YAPI TAŞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye‘deki Rum azınlığının ve Yunanistan’daki Türk azınlığının iki ülkenin de beşeri ve kültürel zenginliğinin yapı taşı olduğunun altını çizdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumlarımız hakkında da görüş alışverişinde bulunduk ve Dışişleri Bakanlarımızın bu konuda çalışmaları kararlı bir şekilde ele almalarını istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir. Sayın Başbakan ile terörle mücadele alanındaki iş birliğimizi nasıl geliştireceğimizi de ele aldık. Bu minvalde beklentilerimizi bir kez daha dile getirdim. Özellikle Lavrion Kampı’nın kapatılmasını memnuniyetle karşıladık. Yunanistan’da teröristlere barınma imkanı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim. Yunanistan’daki Türk azınlığı ve ülkemizdeki Rum azınlığı, beşeri ve kültürel zenginliğimizin yapı taşlarıdır. Azınlıkların huzur ve refahının artması ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunda, uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettim.”
KIBRIS MESELESİ VE GAZZE’DEKİ İNSANİ DRAM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Miçotakis ile Kıbrıs meselesi ve Gazze’deki insani dramı da ele aldıklarını belirterek, “Kıbrıs meselesinin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması tüm bölgenin yararına olacaktır. Sayın Başbakan ile ikili ilişkilerin yanı sıra mevcut bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir teatisinde bulunduk. Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan dramı ele aldık. Türkiye olarak en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi dile getirdik. Yaşananların Gazze halkının toplu şekilde cezalandırılmasına dönüşmesi, çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masun Filistinli sivilin katledilmesi vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum, işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır. Kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğünü haiz Filistin devletinin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil bir barışın uygulanması konusunda garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’de had safhadaki insani yardım ihtiyacı bağlamında ilk günden beri yardımlarımızı hızla sürdürüyoruz. Uluslararası toplumun da yardımların devamı noktasında gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum” diye konuştu.