Bahçeli’nin ‘Alevi açılımı’ AKP’de nasıl karşılandı?

Ayşe Sayın

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cemevlerinin ibadethane olarak tanınması gerektiğini söylemesi, ittifak ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından dikkatle izleniyor.

Bahçeli’nin çağrısıyla ilgili AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Yetkili kurullarla değerlendirecek, ittifak olarak tek bir görüş açıklarız” açıklaması yapsa da iktidar partisi kulislerinde temkinli bir hava hakim.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı, “örgütü lağvetsin, gelsin Meclis’te DEM Parti grubundan konuşsun” çağrısından bir yıl sonra bu kez “Alevi açılımı” olarak yorumlanan yeni bir çıkış yaptı.

14 Ekim Salı günkü grup toplantısında “Cami ne kadar bizimse cemevi de bizimdir” diyen Bahçeli, “Cemevinin ibadethane olarak tescili hususunda atılgan olmak, engelleri birer birer kaldıracak irade cesaretini sergilemek gerekmektedir” çağrısı yaptı.

MHP liderinin bir süredir bir Alevi açılımı konusunda çalıştığı siyasi kulislerde konuşuluyordu.

Bu çağrıdan üç gün önce, Bahçeli’nin arazisini bağışladığı Nevşehir Hacıbektaş’taki Horasan Erenleri Dergahı Cemevi Külliyesi’nin de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımıyla açıldığını not etmek gerek.

Bahçeli, “siyasi bir anlam yüklenmemesi” için bu açılışa özellikle katılmadı.

Bahçeli’nin bu çıkışının altında da “Terörsüz Türkiye” adımında olduğu gibi “iç cepheyi tahkim etme” yaklaşımının etkili olduğu ifade ediliyor.

Ortadoğu coğrafyasında, mezhep temelli çatışmaları dikkate alan Bahçeli’nin bu hamlesi, kurmayları tarafından Alevi toplumu üzerinden bir ayrışmanın önünü kesme arayışı olarak nitelendiriliyor.

Bahçeli’nin çağrısının ardından aynı gün AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Bahçeli’ye teşekkür ederken, bu cemevi dergahı açılışını, “Sünni-Alevi yıllardır aramıza sokulmaya çalışılan nifaklara nasıl karşı durduysak bundan sonra da duracağımızın, birbirimizle et ve tırnak gibi bir kaderdaşlık içinde olduğumuzun net bir beyanıdır” sözleriyle yorumladı.

Çelik, “Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması” önerisiyle ilgili sorulara ise “parti yetkili kurullarında değerlendirileceği ve ittifak olarak tek görüş açıklayakları” yanıtını verdi.

Açılımlar ibadethane statüsüne takıldı

AKP iktidarı döneminde 2009’dan itibaren Alevi toplumunun taleplerinin karşılanması için çalıştaylar düzenlendi, 2022 yılında da Kültür Bakanlığı bünyesinde de “Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” kuruldu.

Cemevlerinin elektrik-su faturalarının devlet tarafından ödenmesine ilişkin yasa da aynı yıl çıkarıldı.

Ancak Türkiye’de halen cemevleri ibadethane sayılmıyor ve “kültür merkezi” statüsünde bulunuyor. Alevilerin temel talebi ise cemevlerinin “ibadethane” statüsüne alınması.

‘Parti toplantılarında konuşulmadı’

AKP’nin resmi kanadından gelen açıklamalar Bahçeli’nin çıkışına destek verse de kulislerde “uygulama aşamasında zorlanılacağı” açık şekilde dillendiriliyor.

Parti yöneticileri, konunun “dini, hukuki ve siyasi boyutları” nedeniyle kısa vadede bir düzenlemeye dönüşmesinin zor olduğunu ifade ediyor.

Bazı AKP kurmaylarına göre, Türkiye’de çok sayıda farklı inanç, tarikat ve tasavvuf grubu bulunduğu için “birine tanınacak ibadethane statüsünün” başka talepleri de beraberinde getirme riski var:

“Türkiye’deki bazı radikal yapılar Alevi inanç sistemini İslam’ın dışında tanımlıyor. Kimi şaman kökeni, kimi Zerdüşt geleneğini öne çıkarıyor. Öncelikle Aleviler, kendi içlerinde kendilerini nasıl tanımladıkları konusunda uzlaşma sağlamalı. Bu değerlendirme siyasetçiye değil, dini otoritelere düşer.”

‘Cumhurbaşkanı siyasi maliyeti hesaba katar’

Bahçeli’nin Alevi açılımının “ittifak içi istişare” edilip edilmediğ net değil. Ancak bir AKP milletvekili, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımının “siyasi denge” çerçevesinde olacağını söylüyor:

“Bizim olduğumuz toplantılarda konu geçmedi, ama cumhurbaşkanımız Bahçeli ile istişare etti mi bilmiyoruz.

“Cumhurbaşkanımız bir seçim kazanma makinesi olarak, Alevi vatandaşların taleplerini önemser. Ama siyasi maliyetine de bakar, sağ seçmenin tavrını ölçer.

“Geçmişte Alevi temsilcilerle bir diyalog kurduk, bazen en sert eleştiriler de Alevi derneklerinden geldi.”

Aynı isim, Aleviliğin devlet politikasıyla “İslam dışına itilmeye çalışılmasının” yanlış olduğunu belirterek şunu ekliyor:

“Aleviliği İslamlaştırıyorsun demek, Aleviliği bilmemektir. Devlet tamamen çekilirse Alevilik kendi içinde parçalara ayrılır.

“Bu yüzden diyalog ve temsiliyet önemli. Bizim kurduğumuz daire başkanlığına en çok Alevi temsilciler başvurdu.”

‘Yasal zemin zor, CHP de itiraz eder’

Bir başka AKP milletvekili ise cemevlerine ibadethane statüsü verilmesinin “anayasal ve yasal engeller” nedeniyle kolay olmadığını dile getirdi.

Geçmişteki açılım girişimlerinin “ibadethane” statüsüne takıldığını anımsatan partili bir milletvekili, cemevlerine verilecek statünün “Devrim Yasaları” tartışmasını başlatacağı görüşünü savundu:

“Cemevlerine ibadethane statüsünü nasıl vereceksiniz? Bu mesele, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanuna dayanıyor.

“Cami dışında bir ibadethane tanımı yapmak için bunun kaldırılması gerekir. CHP buna kesin itiraz eder. Kaldı ki İslam içinde bir başka grup da çıkıp ‘benim ibadethanem bu’ derse, bu sefer başka talepler gelir.

“Biz bunu daha önce çalıştık, her seferinde gelip tıkandığı yer burası oldu.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir