“Günümüzde sanatçıdan çok koleksiyonerin adı ön planda”

5

Yavuz Ekinci’nin Son Romanı “Aziz” Tutkulu Bir Koleksiyonerin Hikayesini Anlatıyor

Ümran Avcı – Edebiyat dünyamızın önde gelen isimlerinden Yavuz Ekinci, son romanı “Aziz” ile okurlarını heyecanlandırıyor. Roman, hırslı ve tutkulu koleksiyoner Aziz Mirzade’nin tehlikeli dünyasına götürüyor bizi. Mirzade, arayışında olduğu büyük yetenek Timur’u Vefa Güzel Sanatlar Lisesi’ndeki bir sergide keşfeder ve bu keşif tüm dünyaya yayılır. Ancak Timur’un eserleri sadece Mirzade’ye aittir ve bu durum diğer koleksiyonerleri kıskandırır. Timur, ölümünden sonra açıklanacak bir vasiyet bırakır: “İlahi Komedya” adlı eserinde üç kişinin sırtına dövme olarak işlediği Cennet, Araf ve Cehennem bölümlerini. Aziz Mirzade şimdi bu kişilerin peşindedir, ancak Timur’un mirası onları daha da tehlikeli bir maceraya sürükleyecektir.

Koleksiyonerlerin Dünyasına Farklı Bir Bakış Açısı

– Koleksiyonerlerin tutku dolu dünyasına farklı bir perspektiften bakıyorsunuz. Roman kahramanları arasında Timur da sıkışmışlık hissinden kurtulmaya çalışıyor.

Timur, eserlerini yaşayan bir varlık olarak görmek istiyor ve Mirzade’nin onun eserleri üzerindeki tahakkümüne karşı çıkıyor. Günümüzde sanatta koleksiyonerlerin önemi artarken, sanatçıların adı geri planda kalmaya başlıyor. Mustafa Taviloğlu’nun koleksiyonunu konu alan bir sergi, bu değişimin en güçlü örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Sanat dünyasını sarsan bu gelişmeler, Aziz Mirzade’nin hikayesine de yansıyor.

– Sizi, “Aziz” romanını yazarken sanatın farklı yönlerine sürüklediği açık bir şekilde görülüyor…

Yazma sürecinde dört yılını alan “Aziz”de, farklı disiplinlerden uzmanlarla görüşerek eseri oluşturduğunu belirtiyor Yavuz Ekinci. Dövme sanatından koleksiyonculuğa ve hatta estetik cerrahiye kadar birçok konuda uzmanlarla çalışarak eserini zenginleştirdiğini dile getiriyor. Her yazı, yazarı farklı bir serüvene sürüklüyor ve farklı hayatları deneyimleme imkanı tanıyor.

“Hamlet’i, İnce Mehmed’i akrabalarımdan iyi tanıyorum”

– Timur’un “Cehennem” eseri, sanatın gücünü en çarpıcı şekilde gösteriyor. Dünyayı sarsan eserlerin ifşası…

Bu roman, yaşamı yazarak ve okuyarak deneyimlemenin önemine vurgu yapıyor. Sanat, hayatın yansıması ve sanat eserleri sayesinde farklı zamanlarda yaşayan insanlarla bağ kurulabildiğini gösteriyor. Yavuz Ekinci, yazarak yeni hayatlara adım atmanın ve eski efsaneleri yeniden yorumlamanın önemine dikkat çekiyor. Hikayelerini eski anlatılardan alan Ekinci, edebiyatının katmanlı yapısından ve mitleri modern bir bakış açısıyla ele alışından bahsediyor.

– Romanınızda, dünyanın tek bilinen dövme koleksiyoncusu olan Japon Doktor Fukushi Masaichi’nin ilginç hikayesi de yer alıyor.

Doktor Fukushi Masaichi, Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nde patolog olarak görev yaparken dövme sanatıyla ilgilenmeye başlar ve cesetler üzerinde dövme yapmaya başlar. II. Dünya Savaşı sırasında koleksiyonunu korumak için önlem alan doktor, dövme koleksiyonunu savaş sırasında kısmen kaybeder. Bu ilginç hikaye, “Aziz” romanında okuyucularla buluşuyor.

Mehmet Şimşek